Pink Floyd ile mezun olan Lefkoşalı canlı bombalar

26 Haziran akşamı Hala Sultan İlahiyat Koleji’nin mezuniyet törenine katıldık. Eşimin küçük kardeşi de mezun olduğu için ailecek oradaydık.

Konuşmalar, Kuran-ı Kerim tilaveti, performanslar derken nihayetinde diplomalarını almak üzere çocuklar sınıf sınıf sahneye alınmaya başlandı. Çekya – Türkiye maçının vakti yaklaştığı için aklım biraz da orada.

Aniden tanıdık bir melodi çalmaya başladı. Pink Floyd’un Another Brick in the Wall!

Allah’ım.. Kafamın içi kaynıyor.

Şarkıyı ve klibi bildiğimden, andan kopup karmakarışık düşüncelere daldım. Arda Güler yine birşeyler yapsa da gruptan çıksak diye de düşünüyorum aynı zamanda.

“Another brick in the wall” yani “duvardaki bir başka tuğla”.

İngiliz rock grubu Pink Floyd’un, tüm zamanların kültleri arasında görülen çok eski bir şarkısı.

Sözleri, klibi, ilham olduğu kişiler ve olaylar, kullanıldığı yerler ve filmler düşünüldüğünde baştan aşağıya protest, devrimci. Grubun gitaristi Roger Waters’ın kendi deneyimleri üzerinden kaleme aldığı şarkının sözlerinde 1950’lerin İngiliz eğitim sistemine karşı genel bir eleştiri ve isyan.

Mezun olan çocuklardan bir kısmı gibi ben de ingilizce eğitim veren altı yıllık başka bir okuldan mezun olduğum için, yabancı şarkı merağı bir dönem bize de uğrayıp geçmişti. Bu arada şarkı, mezun sınıflardan birinin kendileri için hazırladığı slaytta çalıyordu. Her sınıf, sınıftaki öğrencilerin fotoğraflarından, sene içerisindeki anılarından oluşan bir video hazırlamışlar. Sahneye çıkıp diplomalarını alırken arkada bu slaytlar gösteriliyordu. Lakin, Pink Floyd ve özellikle bu şarkısı, yabancı dil öğrenen bir gencin farklı olma dürtüsü ile seçebileceği bir şarkı değil. Piyasada o kadar güncel ve popüler saçma sapan dımtıslar varken belki de babalarıyla yaşıt bu şarkıyı seçmelerinin altında yüksek bir kültür seviyesi yatıyor. Şarkıyı duyduğuma özellikle bu yüzden mutlu oldum.

Çünkü bu okul çok büyük tartışma ve çok büyük “birtakım şeylerin” neticesinde açılabildi. O birtakım şeylerin altı o kadar dolu ve yorucu ki, hiç detaylara girmek istemem. Üzen ve can sıkan hatıraları ne kendime ne de size hatırlatmak isterim. Kötülüğü dillendirip yaymamak gerektiğini öğrenecek yaşa geldik.

Fakat şunu da söylemek isterim.

2016’da bir sendikanın “Hala Sultan İlahiyat Koleji canlı bomba yetiştiriyor” ifadesini hatırlıyoruz. Okul, bu traji komik yaklaşımın cevabını akademik, sportif ve her alanda elde ettiği başarılarla kusursuz bir şekilde verdi, vermeye de devam ediyor. Önümüzdeki yıl bazı turnuvalardan Türkiye şampiyonluğuyla dönerlerse hiç şaşırmayacağım. Üstüne üstlük böyle bir şarkının farkında olup dinlemeleri, en özel günlerinin birinde hatıralarına eş tutmaları okulun korkulduğu ve düşünüldüğü gibi “bir duvardaki birbirine eş tuğlalar gibi” farksız, renksiz profiller yetiştirme gayretinde olmadığını gösteriyor.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayıp, Kuranı Kerim tilaveti ve mezuniyet duası ile devam edip, Pink Floyd ile diploma dağıtan; ingilizce eğitim vermenin yanı sıra çocukların bilerek ve isteyerek taşıdıkları dini kimlik ve bilinçlerinin gelişimine fayda sağlayacak dersleri onlara sunan bir okul. Muazzam bir harmoni.

Okul birincisi olan mezun öğrenci anons edildi sonrasında. Pink Floyd’u dinleme halini üstümden atamadan bir şok daha geldi. Çağrılan öğrencinin ismi Rim. Belli ki bir uluslararası öğrenci. Hala Sultan’ın böyle bir yönü de var. Okula gidin, Sudan, Türkmenistan, Filistin veya Mısır asıllı olup KKTC’de doğmuş; senden benden temiz Türkçe konuşan altın gibi çocuklar çıkıyor karşınıza.

Rim de böyle bir kız kardeşimiz.

Başındaki tesettürü, vakur yürüyüşü, mütebessim yüzü, elindeki 10.00 ortalamalı diploması ile sahnede. Müthiş bir Türkçe. Harika bir diksiyon ve hitabet. Konuşmasında da Mustafa Kemal Atatürk’e atıfta bulunarak, tören alanındaki devasa Atatürk posteri altında minnetini ifade ediyor O’na. Babasını görüp tebrik ettim. Sonradan öğrendim ki Mısırlılar. Belli ki uzun yıllardır KKTC’de yaşıyorlar.

Rim ve diğerleri. Sosyal statüleri ve meşguliyetleri ileride ne olursa olsun.
Tüm okulların olduğu gibi Hala Sultan’ın da en büyük iddiası ahlaklı ve erdemli insanlar yetiştirmek.

Malum tartışmalar ve spekülasyonlar artık çok geride kaldı. Okul rüşdünü ispatladı. “Çağdaş eğitim” tanımı yapılırken dini eğitimin ayrı tutulması gerektiği dayatmasını aştı. Bunun bir yanılgı olduğuna herkesi ikna etti. İnanan ve inancını takip etmeye çalışan hassasiyet sahibi insanların iddia edildiği gibi bağnaz topluluklar olmadığını gösterdi.

“Ben sizin duvarınızda bir tuğla olmayacağım” diyen ve bunu yarım asırlık şarkıyla anlatan çocukların bilerek veya bilmeyerek ortaya bıraktıkları mesajı alması gerekenler almalı. Bu mesaj okula veya öğretmenlere değil, Hala Sultan’dan ve tüm diğer okullardan mezun olan çocuklara hazırlanan gerçek hayattaki ilkel ve acımasız şartlaradır. Yapay kaoslar ve gereksiz ideolojik saplantılarla esas vazife ve sorumluluklarından uzakta iş tutan saldırgan muhataplarınadır.

Hala Sultan’dan ve tüm diğer okullardan mezun olan gençlere bundan sonraki Survivor’da başalarılar diliyorum. Pink Floyd güzel ama türküleri de ihmal etmesinler..